. Rüyada eşinin hapiste olduğunu görmek sevilen kişilerle bir seyahate çıkılacağına, eşler arasında ayrılığa sebep olacak bir olay yaşanacağına, verimin her geçen gün artacağına, atılacak adımların hepsinden müspet sonuçlar alınacağına, dost sanılan kişilerin, düşman olduklarının anlaşılacağına, sıkıntılı ve sorunlu bir dönemin sona ereceğine, aile hayatının çok daha mutlu bir hal alacağına, yaşadığı her günün kıymetini bileceğine ve yaşamından memnun olacağına, huzurlu bir aile ortamına kavuşulacağına, iş hayatında makam sahibi olunacağına, sağlık sorunlarının ortadan kalkacağına, ferah bir eve geçileceğine yorulmaktadır. Rüyada eşinin hapiste olduğunu gördüyseniz Evinize veya ailenize odaklanmanız durumunda oldukça önemli gelişmeler sağlayabilirsiniz. Rüyada eşinin hapisten çıktığını görmek rızkının ve kazancının bollaşacağına, sağlığının ve neşesinin de yerine geleceğine, kazalardan, belalardan korunacağına, sıkıntılarını ortadan kaldıracağına delalet eder. Rüyada eşini hapiste görmek yapılacak atılımlar sayesinde eldeki işten düşünülen miktardan daha büyük kazanç elde edileceğine, maddi sıkıntıların vuku bulacağına, yapılan çalışmaların ve ortaya konan projelerin kar ve mutluluk getireceğine rivayet etmektedir. Rüyada eşinin hapiste olduğunu görmek kendi çok iyi hissedeceğine ve önünü görür olmaya başlayacağına, hayatında yeni ve temiz başlangıçlara imza atacağına, var olan ilişkinizle ilgili kaygılarınızın yüzeye çıkmasına yorulur. Rüyada hapiste ağlamak bunları en doğru şekilde kullanacağına, yanlış giden işlerin düzeltileceğine, yapılan hataların telafi edileceğine, büyük bir ortaklık yapılacağına, çok büyük destek vereceğine ve zarara girmesine engel olacağına delalet etmektedir. Rüyada hapisten birini kaçırmak böylece yüzünün güleceğine, kurulan yeni yaşamda isteklere kısa zamanda erişileceğine, yaşadığı zorluğun biteceğine delalet etmektedir. Rüyada hapiste yakınını görmek bir sebeple sevdiği kişilerden çok laf işiteceğine ve en sonunda başına gelecek çok kötü bir olay yüzünden bu kişilerle bütün irtibatını koparacağına, planlarının gerçekleşeceğine, toplum hayatında başarıya, sevilen ve saygı duyulan konumun korunacağına, İslami olarak Allah korkusu ve inancına uygun şekilde hareket ettiğine ve sabrı ile selamete çıkacağına, sevap işlemekten geri kalmayıp, başka kimselere de yardım edeceğine delalet eder. Rüyada müebbet hapis görmek ortaklarla aranın bozulacağına, dinen hayırlı ibadetler yaparak sevap işleyeceğine, kırgınlıkların ve kızgınlıkların kısa zamanda biteceğine, sevilen kişilerle yaşanmış olan tartışmaların sona ereceğine, huzursuzluk yaratan durumların ortadan kaldırılacağına yorulmaktadır. Rüyada eski sevgiliyi hapiste görmek maddi olarak tükenme noktasına gelineceğine, aile hayatında çok sevdiği kişilerden birinin çok acı bir haberini alacağına, sorunlarının yakında biteceğine alamet etmektedir. Rüyanın Özeti Rüyada ölen eşinin hapiste olduğunu görmek tasaların ve üzüntülerin biteceğine, aile hayatı içinde istenen ve hayali kurulan ne varsa sahip olunacağına, yaşadığı kötü günlerin ve olayların etkisini unutma imkânı yakalayacağına, rahatsızlık yaratan bir durumun aşılacağına, gidilen yolda çok büyük bir rakibin yenilgiye uğratılacağına, nezaketsiz bir kişiye haddinin bildirileceğine, aile hayatında çok güzel ve hayırlı gelişmeler yaşanacağına, kısa süre içinde kendi işine sahip olunacağına yorumlanır. Rüyanın Geniş Tabiri Rüyada ölen eşinin hapiste olduğunu görmek çok hayırlı ve güzel işlerde çalışacağına, sıkıntılarını bir köşeye bırakarak daha doğru bir kişi olmak için çaba göstereceğine, aldığı dualar sayesinde işlerinin açılacağına, herkesin çok sevdiği ve mutlu olduğu bir işle uğraşılacağına, tasaların ve üzüntülerin biteceğine, sevinileceğine yorumlanır. Ulemaya göre manevi açıdan iyi bir dönem geçirileceğine, sınırlarının ve yapabileceklerini hesap ederek atılım yapacağına, uzun zamandan beri çıkmak istediği ancak yaşadığı sorunlardan ötürü bir türlü çıkamadığı tatile artık çıkacağına, aile hayatı içinde istenen ve hayali kurulan ne varsa sahip olunacağına, sıkıntı yaratan ve zor durumlara düşmeye sebep olan insanların uzaklaştırılacağına, büyük ve başarılı adımlar atacağına alamet ettiğine inanılır. Rüyada ölen eşinin hapiste olduğunu görmek yaşamında büyük değişiklikler yapacağına, sevdiği kişiler ile çok daha iyi zamanlar geçireceğine, gittiği yerde çok iyi işler gerçekleştireceğine, yaşadığı kötü günlerin ve olayların etkisini unutma imkânı yakalayacağına, yeni planlar yapacağına, cebinin para göreceğine işaret ettiği söylenir. Rüya yorumu kitabına göre dargın kişilerin arasını yaparak birbirleri ile iş yapmalarını sağlayacağına, elinin bolluk ve bereket içinde olacağına, rahatsızlık yaratan bir durumun aşılacağına, gidilen yolda çok büyük bir rakibin yenilgiye uğratılacağına, nezaketsiz bir kişiye haddinin bildirileceğine, bekar kimseler için varlıklı bir sülaleye mensup kimseyle evlilik gerçekleştirileceğine, birçok kişiye yardım edeceğine, evlilik hayali kurduğu birisine aşık olup onunla evleneceğine, sorunlarının geçmişte kalacağına, sıkıntılarını çok kısa süre içinde üzerinden atacağına yorulur. Rüyada ölen eşinin hapiste olduğunu görmek hem maddi gücünün, hem de makamının ve itibarının yükseleceğine, aldığı sorumlulukları yerine getirmek için her zamankinden daha fazla çalışacağına, aile hayatında çok güzel ve hayırlı gelişmeler yaşanacağına, kendi başının çaresine bakacağına, çok büyük bir kazanç elde etmesini sağlayacak iş için yardımcı olacağına ve üzüntüsünü bölüşmek için yakın bir zamanda çok çaba göstereceğine, çok huzurlu ve mutlu bir yaşam süreceğine yorumlanır. Rüyanın anlamına göre sevdiklerine hep layık olmaya çalışacağına, kısa süre içinde kendi işine sahip olunacağına, eline geçen paranın bir kısmı ile geleceğine yatırım yapacağına, zorlu bir dönemecin kolayca geçileceğine, en yüklü borçlarının rahatlıkla ödeneceğine, kararlı ve isabetli adımlarının yüzünü güldürecek sonuçlar vereceğine delalettir. Genel anlamıyla Rüyada eşinin hapiste olduğunu görmek bedenen ve ruhen dinleneceğine, hayal gibi kalacak isteklerinin gerçekleşeceğine, bekarsa bir kimseden göreceği yoğun ilgi sonrasında evlilik kararı alacağına, sıkıntıların içinden rahat bir nefes alınacağına, daha rahat ve daha öz güvenli bir şekilde hareket edileceğine, düşenin elinden tutup açlara yemek vereceğine rivayet etmektedir. Devamını Oku … Rüyada hapiste olan birinin dışarı çıktığını görmek üzüleceğine, maddi zarara gireceğine, kendisine yatırım getirecek işlerden istediği sonucu alamayacağına, kısa süre içinde büyük bir iş sahibi olunacağına, sağlık sorunlarının şifa bulacağına, verilen emeklerin sonunda karşılığını vereceğine, ibadetlerini her zaman vaktinde yerine getireceğine, özellikle genç kimselere karşın koruyucu bir rol üstleneceğine, tatsızlıkların sona ereceğine, arkadaşlardan biri ile kurulan işte beklenenden daha büyük kazanç elde edileceğine, sorun yaşasalar da her sıkıntının hane içinde kalacağına, mal kayıpları da yaşayacağına delalet etmektedir. Herkesin güçlü ya da bilgili olduğu konular var. Rüyada hapiste olan birinin dışarı çıktığını görmek içine dolan huzurun ve rahatlığın gözlerindeki ışığı arttıracağına, kudretli kişiler arasına gireceğine ve hidayete ermeyi başaracağına tabir olunur. Rüyada hapiste olan birinin hapisten çıktığını görmek ağız tadını, keyfini ve rahatını yerine getirecek hayırlı gelişmelerin meydana geleceğine, kendisine akıl veren aile büyüklerini dinlememesi veya aşırı inatçı yapısı yüzünden kendi bildiğini okuması ile de geleceğine dair yanlış kararlar almasının cezasını çekeceğine alamet eder. Rüyada hapiste olan birinin çiktiğini görmek maddi açıdan çok iyi bir konuma kavuşulacağına, iş konusunda destek istenen bir kişiye kendi işi konusunda yardım edileceğine, sıkıntılarla boğuşan bir akrabanın toparlanması için bir ortaklık kurulacağına delalet etmektedir. Rüyada hapiste olan eşinin çıktığını görmek maddi ve manevi olarak çok zor günler geçireceğine, ortaklıkların bozulacağına delalet etmektedir. Rüyada hapiste olan kişinin çıktığını görmek çok kötü günler geçirdikten sonra kendisini toparlayarak işine ve hayatına geri döneceğine, büyük bir şansın elden kaçırılacağına işaret etmektedir. Rüyada gerçekte hapiste olan birinin çıktığını görmek geçmiş ile hesaplaşacağına ve yakınlarındaki kişileri de analiz ederek tüm ilişkilerini gözden geçireceğine, üzüntülerinden ve endişelerinden yakın bir zaman içinde kurtulacağına işaret etmektedir. Rüyada hapiste olan bir kişinin çıktığını görmek o kişiyle münakaşaya düşeceğine ve karşı karşıya kalacağı olaylar yaşayacağına, çok rahat edeceğine, işlerinin günden güne daha iyi bir hal alacağına işarettir. Rüyada hapiste olan birisinin çıktığını görmek sevdiği kişilerin sorunlarının zaman içinde sona ereceğine, uzun uğraşlar sonucunda maddi olarak büyük sıkıntı çektiği bir dönemden kısa süre içinde kurtulup zenginliğe kavuşacağına, kişinin kaybettiği imkânlara yeniden kavuşacağına delalet etmektedir. Bu web sitesi, size en iyi deneyimi sunabilmek için çerezler kullanır. Daha fazla bilgi için Gizlilik Politikası Halvetiyiz biz erenler Nişansızlık nişanımız Soyumuz İbrâhim soyu Muhammed pirimiz bizim Ey aşıklar ey garipler Bu diyar hangi diyar Kerbeladir gam yüklüdür Kan gölüdür bu diyar Cemal yolu bulunur Allahı zikretmekle Resulullah bilinir Daim tevhit etmekle Aşık olan söz eylemez Aslına yalan söylemez Söz veripte geri dönmez Muhammede bak ibret al Söyledin özünde ara kendini Özünde gizlidir senin Muhammed Sözünde anlattın bize tevhidi Özünde gizlidir senin Muhammed Açılınca güller dalda Bülbüller ötüyor onda Hasan Hüseyinim gonca Kokulmuyor Muhammedsiz Cemalini seyredince Resulullah kim bilince Ehlibeyit söylenince Yanıyorum cemaline Güzel aşık cevrimizi Çekemezsin demedim mi Bu bir rıza lokmasıdır Yiyemezsin demedim mi Gel aşıklar gel arifler Gel Muhammedi bulalım Ey dost yolunda sadıklar Gel Muhammedi bulalım Previous Next Rüyada Annesinin Hapiste Olduğunu Görmek Rüyada annesinin hapiste olduğunu görmek kazancını doğru şekilde kullanacağına, rüya sahibinden öğrendiklerini ona karşı koz olarak kullanacağına, sıkıntılarının ve sorunlarının en kısa zamanda son bulacağına ve hayırlı kişiler ile hayırlı işlere gireceğine, yeni insanlar ve yeni ülkeler görülüp gezileceğine, yeni bir şehre ya da ülkeye taşınacağına, farklı iş ortaklıklarına gireceğine, uzun bir zamandan beri iş ile ilgili yapılmaya çalışılan iş anlaşmalarının allah’ın izni ile yapılacağına, tabir olur. Ayrıca rüyada annesinin hapiste olduğunu görmek aldığı tüm tedbirlerin boşa çıkacağına, emek vererek ve alın teri akıtarak geçimini sürdürmeyi başaracağına, eline geçen fırsatları hayırlı ve güzel bir şekilde değerlendirmesine rağmen bir türlü düzelmeyeceğine, maddi anlamda büyük bir kazanca ulaşılacağına, darlıktan, ibadetlerini her zaman vaktinde yerine getireceğine, yorumlanır. bir sebeple nerede yanlış yaptığını ve hangi kararı yanlış verdiğini oturup uzun uzadıya düşüneceğine ve doğru adımları atmak konusunda zaman kollayacağına tabir edilir. elinde bulunan imkânlar sayesinde hiç olmadığı kadar büyük işler çıkartacağına delalet eder. yardım edilen insanlardan hayır duaları alacağına alamet eder. rüya sahibi için yine önemli bir hale geleceğine ve bugün içinde bulunulan bir sorunun çözümü için çok sıkışılan bir zamanda çıkış yolu olacağına yorulur. Dini olarak rüyada annesinin hapiste olduğunu görmek tabiri Dini olarak rüyada annesinin hapiste olduğunu görmek sorunların ve dertlerin en kısa süre içinde son bulacağına, çok büyük başarılar kazanacağına ve çok büyük kazançlar elde edeceğine, kavgalı aile bireyleri ile aralarındaki suların durulacağına, yapılan çalışmaların ve ortaya konan projelerin kar ve mutluluk getireceğine, evlendiği hayırlı kısmet ile yakın zaman içinde aralarının açılacağına, ister istemez çok üzüleceğine, bizim “teyze anne yarısıdır’’ sözünde de olduğu gibi rüyayı gören kişinin ailesine bahsedemediği dile getiremediği birkaç sorunu teyzesi tarafından yardım alarak halledeceğine, sorunların çözüleceğine ve hayırsız kişilerin aileden ve haneden uzaklaştırılacağına, delalet eder. Psikolojik olarak rüyada annesinin hapiste olduğunu görmek yorumu Psikolojik olarak rüyada annesinin hapiste olduğunu görmek kendisini çekemeyen kişiler tarafından işlerinin baltalanacağına, eski günlerdeki gibi hayata ve yaşamaya yine dört elle sarılacağına, hayal ettiği şeylere kısa zaman içinde kavuşacağına ve sevilen kişiler ile sevinçli ve güzel günler görüleceğine, aile düzeninde de bozulmalar yaşanacağına, cebinden önemsiz bir sebepten ötürü çıkan paranın katbekat daha fazlasını kazanacağına, bu yüzden çok zor günler geçireceğine, hayallerini gerçekleştirme fırsatı elde edeceğine, KONULARDA RÜYA TABİRLERİ ESERLERİMİZ  SON EKLENENLER GÜNÜN AYETİ Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir.BAKARA- 153 ÖZLÜ SÖZLER Ezeli ervahta nur-u Muhammedi ile beraber olmaya halvetilik denir. Adem "ben hata yaptım beni bağışla " dedi, İblis ise" beni sen azdırdın" dedi ya sen!... sen ne diyorsun? Edep, söz dinlemek ve gönle sahip olmaktır. Güzelliğin zekatı iffet ve edeptir. Hz. Ali Zeynel Abidin oğlu Muhammed Bakır'a "Ey oğul, fasıklarla cimrilerle yalancılarla sıla-i rahimi terk edenlerle arkadaşlık etme." diye buyurmuştur. Kemalatın bir ölçüsü de halden şikayet etmemektir. En güzel keramet gönlü masivadan arındırmaktır. Alem-i Berzah insanın kendisidir. Zahir ve batının karşılığı aşk-ı sübhandır. Mutaşabih ayetler ledünidir. Ölüm ve cehennem korkusu Hak'ka dost olmayanlar içindir. Şartlanmalardan ve önyargılardan arınmadan kimse masum olamaz. Uzlaşmak için bahane arayan düşman zıtlaşmak için bahane arayan dosttan daha iyidir. Baki hakikatler fani merkezli inşa edilemez. Her zorluğun çözümü sevgidir. Allah var gayrı yok sevgi var dert yok. Allah de ötesini bırak. Sorunları erteleyen ve örten değil çözüm üretip sorunları çözen olmalıyız. Kişinin irfanı kemalatı nispetinde şeytanı da nefsinin şiddetinde olur. Kötü huylardan kurtulmanın en keskin yolu ilahi aşka yanmaktır. Mücevherden sarraf olan anlar, başkası bilemez. Ne fark eder kör için elmas da bir, cam da bir. Eğer sana bakan kör ise sakın sen kendini cam sanma.Mevlana Kendini oldum ve doğru zannedenler kendileri gibi düşünmeyenlerden rahatsız olurlar. Eflatun'a dediler ki "Ne kadar çok çalışıyorsun". O da dedi ki "hayır ben sevdiğim işi yapıyorum" Allah kuluna sevdirdiği her işi kuluna kolaylaştırır. Kurtuluş hidayete tabi olanlar içindir. Selam olsun hidayete tabi olanlara. Tevhid-i Ef-al meratibi ihvanın kendi gerçeğine seyir haritasıdır. Kişi ilk önce kendisinin arifi olacak ki Rabbinin arifi olabilsin. İnanmak başka şey, teslim ve tabii olmak başka şeydir. Kalıcı dostluklar edinin. İhvan gibi yaşa, gerisine karışma. Mutlu insan başkalarının mutluluğu için yaşayandır. İslam dini istişare esaslıdır. Allah için affet, Allah için paylaş. İhvanlığını işine göre değil, işini ihvanlığına göre ayarlayacaksın. Kul, iradesini Allah’a teslim edendir. Hakk'ı hatırladığımız unuttuğumuzdan fazla olsun. "Olacağım" diyene engel yok, "olmayacağım" diyene bahane çok. Ben merkezli değil, biz merkezli olun. Dervişçe yaşamak, tevhitçe yaşamaktır. Yaptığınızı azimle yapın, hırs ile yapmayın. Kullukta devamlılık esastır. Önce emin insan olmalıyız. Derviş, halinden belli olmalıdır. Beşeriyet kemalâtın hammaddesidir. Mükemmeliyet istikamette daim olmaktır. İnsanın cismi arza, ruhaniyeti semaya mensuptur. Yaradılış farziyetimiz hakkı bilmektir. Hakk'ı tanımanın ön şartı Resulûllah’ı tanımaktır. İnsanın sırrında Allah’ın sonsuzluğu vardır. Kulluğa bahane yok değer üreteceksiniz. Şikayet, Mevla’ya hürmetsizliktir. Kulluk adına yapmadıklarımıza hiçbir bahane geçerli olmayacak. Bu âleme kavga için gelmedik. Telkin öncelikle bizim nefsimize olmalıdır. İnsan, Allah’ın sırrı Allah da insanın sırrıdır. Varlığımızın sebebi zuhuru, Cenab-ı Resulûllah’tır. Kullukta teslimiyet “Rağmen” olmalıdır. Kazası olmayan tek şey hayatımızdır. Sevgi dışındaki bütün hallerde zorluk vardır. Nefsinde mevsimi hazan olanın, gönül mevsimi bahar, Ahireti bayram olur. Hayat yaşamak, yaşamaksa sevmektir. En güzel keramet istikamet üzere olmaktır. Kişinin Rabbini tanıması için kendini tanıması lazım. Hakk’ı ancak Mirat-ı Muhammet’ten görebiliriz. İnsanı Hakk’ta sonsuzlaştıran ve yaşatan, sevgidir. Sevgi bütün yaratılanların varoluş mayasıdır. Sevgisiz olan her mekân ve mahâl mundardır. Sevgi Allah için yanmak ve olmaktır. Allah’ın ve Resulullah’ın sevgisi ile yanmayan gönül hamdır, ahlâttır. Hakikat ehlinin sermayesi aşk-ı sübhandır. Talepte kararlılık, kararlılıkta da sabır esastır. Sabır, sadrın genişliği kadardır. Sadır genişliği ise; kabulümüz, sevgimiz kadardır. Kamil insan demek;Bütün duygularda,düşüncede ruhta olgunlaşmış insan demektir., Dervişân, Mürşidinin eşiğinde sadık olduğu sürece, farkında olsa da olmasa da tekamül halindedir. Kim ki Allah’ı ciddiye almaz ise; Allah o kimseyi ciddiye almaz. Hakkı görmeyen gözler amadır. Gayret olmadan kişinin ulaşacağı hiçbir âliyet olamaz. Kendi gerçeğimize yol bulmak için arz üzerinde var olan bütün mevcudiyetten istifade edeceğiz. Bu fırsat âleminin bir tekrarı daha yoktur. Hiçbir oluşum kendi halinde, kendi başına müstakil değildir. İhvan isek bir iddianın sahibiyiz demektir. İhvanın kemâlâtı, olgunluğu, karşılaşmış olduğu olumsuz tecellilere verdiği tepkilerle ölçülür. Kişi muhatabı ve müdahili olmadığı hiçbir meselenin şahidi olamaz. Herkes kazanımlarını kayıplarını tespit etsin ki şuurlu bir hayat yaşayabilsin. Birebir uyarılar insanı daha çok uyandırır. Bütün canlılara dostça yakın olmalıyız. Tekâmül için her anı yeniden yaşamak , her anın yeniden talibi olmak zorundayız. Gayret etmeyen kişiden Kâmil insan olmaz. Ehl-i talip bu Kâinatın özelidir, özetidir. Kul, hizmeti kadardır. Kul, sevgisi kadardır, Kul hoş görebildiği kadardır. Kul feragat edebildiği kadardır. Kul paylaşabildiği kadardır. Ehl-i ihvan’ın sevgisi Rabbi’nin sevgisi, meşguliyeti Rabbi’nin meşguliyeti olmalıdır. Her an Rabbi ile meşgul olanın, muhatabı Rabbi olur. Güzel bakmalı, güzel konuşmalı, güzel dinlemeliyiz. Hayırları geciktirdiğimiz zaman şerre dönüşür. Şerleri geciktirdiğimiz zaman hayra dönüşür. İhvanın irşad olmasının ön şartı teslimiyattır. İlmen yâkinlik; bilmek ve kabul etmektir. İhvan telkin edileni yaşadıktan sonra Hakkel yâkina ulaşır. Kul, Rabbini ne kadar ciddiye alırsa, Rabbi’de onu o kadar ciddiye alır. Rahman’ın sevgilisi olmak gönlü cenab-ı Resulullah’a yönetmek ve tabi olmakla orantılıdır. İhvan, kendi özünde kâmil duruşa ulaşırsa, onda bir değil de nice esmanın açılımı, nice sıfatın inkişaf ve izhariyeti yaşanacaktır. Dünkü gibi konuşan, dünkü gibi anlayan, dünkü gibi yaşayanın anı ve akibeti hüsrandır. Ehli gönül olan, ,Resulullah’a ve Ehli Beyt’egönül veren Ehl-i İhvan’ın seyr-i sülüğü nefis merkezli akıl ile değil gönül merkezli akıl iledir. İhvan, hayırda ve şerde damlayı derya mesafesinde görecek kadar Rabbini önemseyen olmalıdır. Hakka vuslat, ancak aşk- sübhân ile olur. Aşığın, sevgisinin sancısıyla uykularının kaçması lazım ki, orada aşktan söz edilebilsin. Hayatla zıtlaşan değil hayatla uzlaşan olmalıyız. Eğer kişi yarışacaksa hayırda yarışsın selâmda, yarışsın, paylaşmada hoş görüde affetmede yarışsın. Kişi tercihinin neticesini yaşar. İnsan, sevebildiği kadar, değer üretebildiği kadar insandır. İhvan, arif olmalı ve gönlünü bütün olumsuzluklardan arındırmalıdır. Herkes yaptıklarının neticesini yaşayacak. Biz kulluğumuzu her gün yeniden yenilemeliyiz. Üstünlük ancak takva ile sevgi iledir. Allah hiçbir zaman abes ile iştigal etmez. Her işte bizim için hikmet ve hayır vardır. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. Herkesin şeytanı, Cebrail’i, Mikail’i, İsrafil’i ve Azrail’i kendisiyle beraberdir. Ehl-i ihvan demek arif olan, Hakk'a eren demektir. Sevginin tezahürü ibadettir. Eğer inanıyor, iman ediyor, seviyorsanız, yap denileni yapacak ve aksatmayacaksınız. Sevenin ne gecesi ne gündüzü ne yorgunluğu ne bahanesi ne de mazereti olur. Karşılaştığımız zorlukların tamamı tekâmül için ikrarımızı ispat içindir. Bu âlem teşbih, tespit, tenzih, takdis ve şahadet âlemidir. İnsanın Hak katında kadri, kıymeti sevgisi kadardır. İnsan, yaşadığı zorluklar aşabildiği engeller kadar insandır. Hiç zorluk, acı çekmeden, uğraş ve çaba sarf etmeden kimsenin başarıya ulaştığı görülmemiştir. Hepimiz Allah’ın Resulûllah’ın ve Ehlibeyt’in aşkından muhabbetinden istifade edip Hakk’ta bakileşebilecek yetilere sahibiz. İnsan, asliyeti kendisine unutturulmuş varlıktır. Müsemmâ ehli olan için, isimler değişşe de asliyet değişmez. Hiçbir güzelliği kendimize mal etmeden, bütün güzellikleri Rabbimizden bilmeliyiz. Herkesin imtihanı iddiası kadar olur. Yani iddiası büyük olanın, imtihanı da büyük olur. Kâinat, insan için, insana hizmet için halk edilmiştir. Hayatın tamamı, kulluğun ve dostluğun talimidir. Kişi bilgisinde değil yaşantısında kâmil insan olur. Bizim yaşadıklarımız; tercihlerimizin, taleplerimizin ve dualarımızın neticesidir. Mezheplerin farklı olması, dünya iklimlerinin, ırkların ve kültürlerin farklı olmasındandır. İrfan mekteplerinin temelde aynı, detaylarda farklı farklı olması insanların, meşreplerinin farklı farklı olmasındandır. Kimi takva ile kimi zikrullah ile, kimi hizmet ile, kimi de ibadet ile Hak rızasına ulaşmak ve kâmil insan olmak arzusundadır. Din adına zıtlaşmalar, taraflaşmalar ve tefrikalar çıkarmak Rahman’ın ve Kuran’ın reddettiği duruşlardır. Elin eksiğiyle uğraşan, kendi eksiğini hiçbir zaman göremez. Biz bu âleme eksik tespit zabıtalığına gönderilmedik. Âşık; mâşûkunu hususiyetle geceleyin, en çok yalnızlık halindeyken düşünür. Geceleri ve seher vakti çok özeldir. Dostluğun ilk şartı sevmektir. Fakat çıkarsız beklentisiz sevmektir. Dost olmak, dostun her türlü yüküne katlanmaktır. Bizim için yaşamak bir gündür, o da bugündür. Kulluk adına yapmamız gereken ne varsa sabırla ve ihlâsla yapmalıyız. Hak katında gıdalanmanın birinci esası, âdab-ı Muhammediye ve hakıkati Mahmudiye ile kıyam durmaktır. Biz eyvallah tacını, sensin’ tacını başımızdan, hiçlik hırkasını da eğnimizden hiçbir zaman çıkartmayacağız. Bir damlanın hiçliğe ulaşması, onun deryaya düşmesiyle olur. Bize ulaşan her tecellinin, Mevlâ'dan olduğunun bilincinde olalım ve rıza gösterelim. Sakın tecellilerden kahreden, kederlenen olmayalım. Tecellilerden şikayetçi olmak, kulun Rabbine olan saygısızlığıdır. İhvan, hangi tecelli içinde olursa olsun, mutlaka güzel düşünmeli ve güzel değerlendirmelidir. Edep ve âdap dışında nefes almayalım. Biz, Cenâb-ı Resûlullah’ın vitrini olmalıyız. Bütün nimetler ve âliyetler, gayret ve hizmet iledir. Biz hangi hali yaşıyorsak bizim için hayırdır ve hikmetlidir. Hikmete tabi olanlar hikmet ehli olurlar. "Senin için Ya Rabbi" zevkiyle hayatı yaşayalım. Huzur, ancak tevhid ile aşk ile sevgi ile Allah’a ve Resûlun’e yönelmek iledir. Güzel ahlâk ve sevgi insanlığın omurgasıdır. Her gününü son gün, her namazını son namaz, her muhabbetini son muhabbet gibi kabul eden kişinin yaşantısı Ehl-i ihvanca olur. Büyük laf etmemeye sahibi olalım. Ehl-i Beyt olmak, hem nesebi hem de mezhebidir. Ehl-i Beyt, Kur’an’ın ete kemiğe bürünmüş halidir. Yaptığımız her şey kulluğumuzu ispat edercesine olmalıdır. Halkı memnun etmek için Hakk'ı incitmeyelim. Kemalat, hissedilen ilk nefesten son nefese kadar sadece Allah ve Resûl’u için say ve gayret etmektir. Tevhid-i Ef-al hakikatin zübdesi, tevhidin nüvesidir. Kullukta edebi olmayanın Hak’ta izzet bulması mümkün olamaz. Hikmetleri seyretmenin tek şartı, tecellilere karşı sabırlı olmaktır. Kişi yaşamış olduğu imtihanları aşabildiği kadar tekâmül etmiş olur. Aslında bize zor gelen tecelliler, bizim için ikramdır. Kulluğun esasında yap denileni yapıp sonucuna da razı olmak vardır. Bütün kâinat, kişinin kendi hakikatine misaldir. Öncelediğimiz Allah ve Resûl’u olmalı. Ertelediğimiz ise nefsimizin arzu ve istekleri olmalıdır.. Dervişi tekâmül ettirecek olan iştiyakı, kendine olan telkini, ve gayretindeki kararlılığıdır. Her günü yaşamak, her günü diğer günden farklı bir alana taşımak için biz bugünün talebesiyiz. Hatasını kabul edip hatasından dönen kul hayırlı kuldur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İhvan ne dünle ne de yarınla zaman kaybedecek sadece anını ve gününü değerlendirecek. İhvanlık, halde örnek olmaktır. Aile yaşantımızla, tecellilere olan tepkilerimizle, kişilerle olan ünsiyetimizle, her halimizle hele hele de ibadete olan düşkünlüğümüzle fark edilmeliyiz. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, Hak katında şerefli olamaz. İbadet etmenin hoşnutluğunu yaşarken bu hoşnutluğu, ibadet etmeyenlere karşı bir üstünlük saymadan fail Allah'tır zevkiyle yaşamalıyız. Kıyas, şeytani sıfatlardandır. Karşımızda gördüğümüz eksikliği önce kendimizde tetkik etmeliyiz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrine mürşitsiz yol bulamaz. Baki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak Hak’ta ölüp Hak’ta dirilmektir. Hayata ders veren değil de hayattan ders alan talip olmalıyız. Anlayan ve öğrenen olmalıyız. Anladığını genişleten, hayatına uyarlayan olmalıyız. Tasavvuf önce şeriat-ı Muhammediye ile hakikat-ı Mahmûdiye ile hikmetler talim edilir. Bir meselenin görevlisi olmak ayrı şeydir, gönüllüsü olmak ayrı şeydir. Ehl-i ihvanla konuşularak halledilmeyecek hiçbir mesele olmamalıdır. Hak dostları bir araya geldikleri zaman bakışmaları bile muhabbettir. İhvanlığın dört ana esası vardır; ihlas, şecaat, cesaret ve cömertliktir. Hayatın tamamında, her adımda, her bir nefeste; bir tuzak, bir imtihan vardır. Gönül, Rahman ile coşarsa; kişi karşılaştığı her türlü tecelliye sabır ve tefekkür ile mukavemet gösterir. İhvan, ne Dünya ne de ahiret beklentisi olmaksızın kulluğunu fi-sebilillah yaşamalıdır. Kur’ân'ı öğrenmeye, okumaya, okutmaya, anlamaya ve yaşamaya çalışalım. İslam, yap denileni yapmak; yapma denilenden uzak durmaktır. Kulluğunu yarına erteleyenin Allah sevgisi yeterli değildir. Tekâmül etmek için sürekli gayret halinde olmalıyız. İnsana olan sevgisizlik Allah’a olan sevgisizliktir. Allah’a vuslat ancak Aşk-ı sübhan ile olur. Hak’ta bâki olabilmek için kayıtsız şartsız teslim olmalıyız. Dilimizde zikrullah ile gönlümüzde her daim muhabbetullah ile inşa olmaya çalışmalıyız. Şeriatın ihlâl olduğu yerde hakikat olmaz. Her türlü tecelliden istifade edecek kadar arif,hiçbir zorluktan yılmayacak kadar da dirayetli olalım. Arif olan baktığı her zerreden, karşılaştığı her tecelliden kendisine istikamet arar. Ehl-i ihvan hatasında ve günahında ısrar etmeyen ve tövbesinde aceleci davranandır. Âşık maşukundan gelen cefalardan haz duymazsa gerçek aşık olamaz. Kendisindeki gayrilikten arınan insan için dışarıda ve içeride gayri olan hiçbir şey kalmaz. Kişinin samimiyeti, sadakati ve sevgisi ona istikamet verir. Bizden istenilen öncelikle safiyet, samimiyet ve sadakattir. Ehl-i ihvan öyle bir kristalize olacak, safiyet kazanacak, kendi benliğinden öyle bir sıyrılıp latifleşecek, şeffaflaşacak, kendine ait bir renk zan düşünce ve duygu kalmayacak ki Allah’ın boyasıyla boyansın yani Resûlullah’ın haliyle hallenmiş olsun. Gayret, kulluğun esasıdır. Biz bildiklerimizle amel edelim. Bilmediklerimiz, bize bildirilecektir. Her Ehl-i ihvan bulunduğu cemiyette fark edilmelidir. Bizim sabrımıza, bize kötülük yapanların şahitlik etmesi lazım. Asli maksadımız, nefsimizi ve Rabbimizi tanımaktır. Gayret etmeyen kişiden kâmil insan olmaz. İhvan, kendi hakikatine seyri sülük ederken hem dünyasını hem de ukbâsını saadete erdirmiş olur. Muhabbetimiz Resûlullah’ın ve Ehl-i Beyt’in muhabbeti, davamız Hak davası olsun. Eğer insan Rahman’ın aynası olacaksa yansıtıcılığının çok net,arı ve duru olması lazımdır. Eğer bir olumsuzlukla, zorlukla karşılaşıyorsak, bu bizim olumsuzluluğumuzdandır. Arz ve semada her ne olursa insan ile ilişkilidir. Sözümüzün ilk müşterisi kendi kulağımız olmalıdır. İslâm şahitlik ile başlar, şuhut ile yaşanır. Ve yine şahitlik ile kemal bulur. Hangi başarı vardır ki uğraşsız gayretsiz ve gönülsüz zuhura gelsin. Aşığın ölümü Hakk’ta vuslat, sonsuzluğa uyanmak ve sonsuzluğu yaşamak olur. Artık etrafımızla ve kendimizle olan kavgamızı bitirip, sevgiyle nefes almanın gayretinde olmalıyız. Kişinin kararlılığı tecellilere gösterdiği mukavemeti kadardır. Aşık hep maşukundan söz etsinler, hep ondan konuşsunlar ister; zaten gayrı şeyler aşığı rahatsız eder. Kişi mutmain olmadıkça kulluğunda, dostluğunda hep hüsrandadır. Cemal aşıkları için gayri olan her şey haramdır. Zikrin esası namazdır, muhabbetullahdır. İhvan, hayatın tamamında Rahman’ın iradesi altında yaşamaya dikkat ve özen göstermelidir. Her şeye rağmen seveceğiz Her şeye rağmen hizmette gayretli olacağız Kulluk, içinde Rabbi'nden başkasını bulundurmayan, gayrilerden boşalmış hiçlik makamıdır. Hayatın ve kulluğun emanetçisi olduğumuzu, bu emaneti taşımamız ve ehline teslim etmemiz gerektiğini hatırdan çıkartmamalıyız. Hayatı hep Hakkça yaşamanın gayretinde olmalıyız. Hayat, bizi kullukta belirli bir kıvama taşımak içindir. Kendine gafil olan, Allah’a arif olamaz. Her varlık Hakk'tandır ve Hak ile kaimdir. Bütün masivalardan arınmak, “ölmezden önce ölmek” Hak’ta ebed olmak; olağanüstü bir azim ve gayret ister. Kişinin kararlılığı, cesareti, azmi ve sevgisi bir arada tekmil olursa; kişinin önünde aşamayacağı engel ve mâni olmaz. Talibin âli ve en yüce değerlere ulaşabilmesi, Allah ve Resûlu’ne olan muhabbeti, sevgisi ile orantılıdır. Hedefimiz ve gayemiz, bugün tevhid noktasında Allah’ı Resulullah’ı ve Ehl-i Beyt’i dünden daha farklı idrak etmek ve yaşamaktır. Tevhid adına bize yapılan teklifatın tamamını yaşamak, bizi kendimize döndürmek ve kendi hakikatimizle tanıştırmak içindir. Tevhid meratiplerindeki yaşam talimlerinin tamamı, bizi kendi ruh derinliğimizdeki iç potansiyelimizden istifade ettirmek adınadır. İhvanın bilip, yapmak isteyip de yapamamasının sebebi kendisinde yetersiz olan kararlılığı, gayreti ve talebidir. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, mükerrem ve münevver olamaz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrinde mürşitsiz yol kat edemez. Kulluk adına yaşanılacak ne kadar âli değerler varsa, bunların tamamı ancak mürşid-i kâmilin nezaretinde ve refakatinde yaşanılabilir. Bâki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak, Hakk’ta ölüp Hakk’ta dirilmektir. Yaşadığımız ne tür olumsuzluk olursa olsun, bizim hedefimize olan iştiyâkımızı arttırmalıdır. Her türlü olumluluk ve olumsuzluktan istifade eden olalım. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. İhvan, kendisini yargılayan, kendisini öz eleştiriye açık tutan ve kendini kemâle taşıyan olmalıdır. İhvan, ancak telkin edilen hikmetli sözleri, hadisleri ve ayetleri yaşantısına uyarlayarak gayretinde istikamet bulabilir. Kim hidayeti dilerse hidayete ulaşacak; kim hidayete ulaşmak istemezse Rahmân da ona hidayet etmeyecek. İnancı olmayanın istikameti olmaz. İnsan-ı asli Allah’ın aynasıdır. Nurun olduğu yerde zulüm, dinin olduğu yerde kin, sevginin olduğu yerde nefret olmaz. Ehl-i ihvan demek arif olan gerçeklere eren demektir. Herkes tercihinden yönelişinden meyil ve rızasından sorumludur. Nimete ulaşmak için mutlaka hizmete talip olmalıyız. İhvan düşünmekle, keşfetmekle ve gayret ile kemâlat bulur. “Rabbim” diyen için zaten zorluk yoktur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İslam, aslen teslim olmak ve selamet bulmaktır. NAMAZ VAKİTLERİ

rüyada eşinin hapiste olduğunu görmek