. Psikiyatrist/Psikoterapist Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney konu hakkında bilgiler verdi. Şişmanlık Obezite Depresyon Nedenleri Arasındadır Esasen şişman bireylerde özgüven sorunları oldukça yüksektir. Günümüzde ideal kadın ve erkek tipi tanımlanmıştır. “Fit” tabir edilen grup ön planda tutularak giysiler bile onlar hedef alınarak hazırlanmaktadır. Kilolu insanlar ise neredeyse bu konuda ihmal edilmiştir. Kilolu insanlarda daha sık görülen şeker hastalığı, tansiyon problemleri, kalp problemleri, harekette kısıtlanmalarda depresyona eğilimi artırmaktadır. Bunlarla beraber sosyal fobi ve endişe bozuklukları da sık görülür. Başarısız diyet ve egzersiz girişimleri de yoğun özgüven problemleri oluşturmaktadır. Bunun dışında toplumun şişmanlara alaycı bakışı, çalışma hayatına kabulde fiziksel görünümün ön plana çıkması ve dolayısıyla kilolu kişilerin tercih edilmemesi zaten kendi fiziksel görünümünden rahatsız olan bu bireylerin depresyona girmelerini kolaylaştırmaktadır. Birçok obez bu duruma içsel bir tepki olarak daha fazla yeme davranışı sergilemektedirler. Artık kısır bir döngü oluşur ve depresyon kader gibi olur. Tam da bu noktada depresyon tedavi edilmeli ve kişinin kendine güveni tekrar kazandırılmalı ki, tekrar hayatın içinde üretken biri olabilsin ve belki de kilo ile ilgili tedavilerde daha kararlı ve cesur olabilsin. Depresyon Kilo Artışına Neden Olabilir Depresyon bazen özellikle başlangıç dönemlerde iştahta değişikliklerle başlar. Tipik olmayan veya maskeli depresyonlarda kilo artışı daha sık görülür. Yani gerginlik, mutsuzluk ve umutsuzluk kişiyi mutlu olabileceği etkinliklere yönlendirir. Bunlardan en kolayı yemek yemedir. Bir depresyon türü olan kadınlarda adet öncesi gerginlik sendromunda çikolata ve şeker ihtiyacı ve tüketimi artar. İçe kapanıklık, enerjiazlığından dolayı yemek yapmak yerine fast-food tarzı yemeklerle beslenme kilo artışı nedenlerindendir. Ayrıca depresif dönemlerde isteksizlik ve bitkinlik nedeniyle egzersiz yapmak daha zorlaşır, bunun sonucu olarak da kilo artışı kaçınılmaz olur. Fiziksel kaygılardan dolayı oluşan kilo artışı da depresyonu daha da ağırlaştırabilir. Depresyon Tedavisinde Kullanılan Antidepresan İlaçlar Kilo Artışı Yapar mı? Genelde insanımız birçok hastalıkta ilaç tedavilerini, komşu veya arkadaşlarının yaşadıkları tedavi tecrübelerinden ya da internetteki forum sitelerinde yapılan yorumlar üzerinden bilgi edinir. Ancak bu bilgi kaynakları ne kadar güvenlidir? Depresyon ilaçlarının ilk birkaç gün uyum dönemindeki yan etkileri nedeniyle tedaviler sıklıkla bırakılmaktadır. Tekrar hekimine başvurup yan etkileri konuşmak daha gerçekçi olmasına rağmen, kişi tedavisini terk etmekte ve depresyonuyla yaşamak durumunda kalmaktadır. Depresyon tedavisi hasta ve psikiyatrist arasında çok iyi bir işbirliği gerektirmektedir. Bunun nedeni tedavinin en az altı ay sürmesidir. Dolayısıyla altı ay ilaç kullanacak kişinin mutlaka yaşamını etkilemeyecek, günlük işlerine zarar vermeyecek tarzda ilaçlar kullanması gereklidir. Dünyada her insandan sadece bir tane vardır. Oysa depresyon ilaçları sınırlı sayıdadır. Kişiye özgü ilaç tedavisinin oluşabilmesi için tedavinin başlangıç dönemlerinde işbirliği daha önemli olmaktadır. Eğer ilaç tedavisi sırasında kilo alınıyorsa bu durumu psikiyatristinize bildirmeniz gerekir ki, tedavide yeni ilaç alternatifleri değerlendirilebilsin. Depresyon ilaçlarında yan etkilerden korkmak yerine işbirliğini geliştirmek önemlidir. İlaç Dışında Tedavi Yok mudur? Tedavide, depresyonun ağırlığına göre ilaçlar dışında psikoterapiler faydalıdır. Psikoterapi bireylerin duygusal ve davranışsal sorunlarının çözümünü, ruh sağlıklarının korunması ve geliştirilmesini amaçlayan psikolojik tedavilerin genel adıdır. Ancak psikoterapiler hakkında oldukça yanlış bilgi vardır. Psikoterapilerin de birçok şekli vardır ve bunların birçoğu kişinin tedavisinde etkili olmaktadır. Ancak bilinenin aksine konuşup, sohbet edip rahatlama yöntemi değildir. Bu durum arkadaşlarınızla ve ailenizle yaptığınızdan farklıdır. Durumun ağırlığına göre birkaç aydan birkaç yıla varan psikoterapiler mevcuttur. Psikoterapinin gerekliliği, süresi, görüşme sıklığı, görüşme zamanı ve hedefler terapinin ilk seanslarında belirlenir. Psikoterapi seansları arasında kişi kendisini değerlendirir, ruhsal durumuna daha fazla odaklanır ve verilen görevleri yaparsa terapinin başarılı olması mümkündür. Yani psikoterapi dertleşme ve öğüt alma durumu değildir. Ayrıca psikoterapi bu konuda eğitim almış psikiyatrist ve psikologlarca yapılmalıdır. Bununla birlikte depresyon hakkında bilgilenme ve eğitimde tedavide önemlidir.
Tansiyon yüksekliğinin yani hipertansiyon tedavisinde kullanılan ilaçlara tansiyon ilaçları denir. Aslında hipertansiyonun tedavisi mutlaka ilaç tedavisi demek değildir. Öncelikle yüksek tansiyona neden olan bir durum varsa onun ortadan kaldırılması gerekir. Örneğin tansiyona yol açan tiroit hastalığı ya da böbrek damarlarında daralma varsa, bunlara yönelik tedavi ile tansiyon normal değerlerine düşer ve ilaç kullanılması gerekmez. Tansiyonun nedeni her zaman belli olmayabilir. Nedeni belli olmayan tansiyonun tedavisinde 2 aşama bulunmaktadır. Bunlardan ilki tuzu kesmek, spor yapmak, fazla kiloları vermek, sigara ve alkolü bırakmak gibi yaşam tarzı değişiklikleridir. Bunlara rağmen tansiyon düşmüyorsa ikinci aşamaya yani ilaç tedavisine geçilir. Tansiyonu düşürmek için kullanılan bazı ilaçlar bulunmaktadır. bunlardan biri de Anjiyotensin Dönüştürücü Enzim ACE İnhibitörleri adı verilen gruptur. Başta hipertansiyon tedavisinde olmak üzere pek çok hastalığın tedavisinde yaygın olarak kullanılan ACE inhibitörlerini lisinopril, kaptopril, ramipril gibi kullanan hastaların yaklaşık %20’sinde yan etki olarak öksürük görülür. Bunun nedeni tam olarak bilinmemektedir. Hastalarda ortaya çıkan öksürük kuru öksürük şeklindedir. Öksürük, genellikle hasta yatar pozisyonda iken ve gece uykusunda artar. Bu öksürük hafif düzeyde olabileceği gibi, hastanın yaşam kalitesini ciddi derecede bozacak kadar şiddetli de olabilir. Öyle ki, ilacı kullanan hastaların yarısından fazlası ilacı kesmek zorunda kalır. Hastada bu tür bir yan etki görüldüğünde, bu ilaç kesilerek öksürük yapmayan gruptan başka bir ilaçla tansiyon tedavisine devam edilir. Tansiyon ilacına bağlı gelişen öksürük kalıcı değildir. İlaç kesildikten sonra 1-2 hafta içinde öksürük kendiliğinden geçer.
Feramat ilacı kilo yapar mı sorusunu birçok kişi sormaktadır. Kişilerin kontrolsüz şekil de kullanması nedeniyle feramat ilacı hakkında büyük bir bilgi kirliliği söz konusu olmuştur. Kendisi için uygun bir ilaç olmadığı halde veya doktor tavsiye etmeden kullanan kişilerin ilaç hakkında yapmış olduğu yorumlar neticesinde kafalar karışabilmektedir. İlacın yanlış kullanımı sonrasında kişilerde kilo olarak yan etki gösterebilmektedir. Feramat ilacı kilo kontrolü amacı ile kullanılan ilaçlardan değildir. En yaygın kullanım alanı demir eksikliği tedavisidir. İlacın farklı amaçlar doğrultusunda kullanımı sonrasında ilaç hakkında bir karmaşa söz konusu olmuştur. Kilo problemi yaşayan kişilerin sağlıklı bir şekilde zayıflamasına veya kilo alması konusunda kullanılan bir ilaç kesinlikle değildir. Feramat nedir? Feramat yan etkileri nelerdir? Feramat kilo yapar mı? Feramat zayıflamak için kullanılır mı? Feramat hamilelikte kullanılır mı? Şeklindeki soruların yanıtlarını arayanlar ve kullanan kişilerin yorumlarını merak edenler için yazının devamında bu soruların cevapları yer almaktadır. Feramat nedir? Feramat, demir eksikliği, demir eksikliği anemisi tedavisin de, hamilelik sürecinde, laktasyon ve aynı zamanda gelişim evresinde olan çocuklarda olan demir eksikliği ve demir eksikliği ile bağlantılı hastalıkların tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. İlacın içeriğinde bulunan en önemli maddelerden biri ferro fumarat olmaktadır. demir eksikliği sorunu yaşayan kişilerin tedavisinde kullanılmaktadır. Halk arasında demir ilacı şeklinde de adlandırılmaktadır. Feramat ilacı doktor tavsiyesinde kullanılması gereken bir ilaçtır. Sağlık durumunun en iyi şekilde araştırıp ona göre tüketilmesi gereken bir ilaç olduğu için mutlaka doktora danışılması gerekir. Özellikle hamile kişiler için anne ve bebek sağlığında önemli bir konumdadır. Demir eksikliği sorunu yaşayan kişilerde en yaygın olarak görülen sorunlardan biri zayıflıktır. Bu kişilerin en çok karşılaştığı durumlar ise yorgunluk, halsizlik ve iştahsızlıktır. Kan şekeri ve değerlerinin düşük olması da bunlara eklenebilmektedir. İlaç genellikle aç karına tüketilmektedir. Tok karına tüketildiği halde ilacın emilimi zorlaşabilmektedir. Kullanım şekli konusunda en iyi bilgiyi doktor vermektedir. Bu yüzden doktorun tavsiye ettiği şekilde kullanılması daha yararlı olacaktır. Fazla ve az miktarda kullanım uygun olmayacaktır. En ideal oranı, kişilerin sağlık durumunu tamamen bilen doktor tavsiyesi öngörmektedir. Aksi taktirde hastalarda iyileşme görülmesi beklenirken daha kötü sonuçlar ile karşılaşılma riski vardır. İlacı kullanırken dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta daha vardır. Her ilaç için mutlaka bir bardak su tüketilmesi gerekir. Feramat Yan Etkileri Feramat yan etkileri olabilmektedir. Her ilacın belli başlı yan etkileri söz konusu olabildiği gibi feramat içinde aynı şeyi söylemek mümkündür. Feramat ilacının kullanımı sonrasında görülebilecek yan etkiler şu şekildedir. Nefes daralması, ağız içinde şişkinlik oluşumu, yutkunma zorluğu, karın ağrısı, tansiyon düşmesi, ciltte kabartı ve ciltte döküntü oluşması. Bu sorunları yaşayan kişilerin doktora giderek danışması gerekir. Bu etkilere ek olarak mide bulantısı, ağızda metalik tadı, mide ekşimesi, kabızlık ve kaşıntıda eklenmektedir. Genellikle mide üzerinde yoğunlukta olan yan etkiler mevcuttur. Famerat Kilo Yapar Mı? Feramat kilo yapar mı? Sorusunun cevabı oldukça merak edilmektedir. Çünkü çoğu kişi demir eksikliği sorunu nedeniyle famerat kullanmaktadır. Demir eksikliğinin neden olduğu sorun arasında iştahsızlık durumu da vardır. Feramat sayesinde iştahsızlık durumu ortadan kalkmaktadır. Kişiler düzenli şekilde yemek yedikleri ve iştahları açıldığı için kilo alınmaktadır. Fakat aşırı derece de bir kilo alımı söz konusu değildir. Kilo almak için bu ilacı kullanmak doğru değildir. İlacın kullanım alanı demir eksikliği tedavisidir. İştah açıcı özelliği dışında kilo ile ilgili yan etkileri söz konusu değildir. Aşırı bir kilo artışı söz konusu olmaya başladığı taktirde doktora danışılmalıdır. İlacın kullanım dozu değiştirilmesi gerekebilir. Feramat Zayıflamak İçin Kullanılır Mı? Feramat ilacı zayıflamak için kullanılır mı? Sorusunun en net cevabı hayırdır. Fameratın zayıflama ve kilo verme gibi konularda bir etkisi mümkün değildir. Buna ek olarak ilaç ilk kullanılmaya başladığı zaman etkiyi vermez. Belirli bir zaman sonrasında etkiler görülmeye başlar. İlacın etkileri kişiden kişiye göre değişmektedir. Bünyeleri güçlü ve sağlıklı ise daha farklı etkileri söz konusu olabilmektedir. İlacın etkisi olan iştah açma durumu bazı kişilerde olmayabilir. Bu yüzden kişiler kilo kaybı yaşamaya devam etmektedir. Bu ilaç kaynaklı bir zayıflama değildir. Berberis Vulgaris Tablet Ne İşe Yarar? başlıklı makalemize de bir göz atabilirsiniz. Kilo almak veya kilo vermek amacıyla bu ilacı kullanmak doğru bir tercih değildir. Feramat kullanım alanı kilo değildir. Ve hiçbir doktor kilo kontrolü için bu ilacı tavsiye etmez. Zayıflamak veya kilo almak için bu ilacı kullanan kişilerin en kısa sürede bırakması gerekir. Kilo almak veya vermek söz konusu olduğu zaman kişiler aceleci davranmaktadır. Bu yüzden ilacı yüksek dozda kullanabilme hatasına düşmektedir. İlacın kullanım dozu artması durumunda ise tehlikeli durumlar söz konusu olabilmektedir. Sağlıklı bir şekilde kilo almak veya vermek isteyen kişilerin tercih etmesi gereken bir ilaç değildir. Kişilerin sağlığı büyük tehlikeye girebilir. Yanlış bilgi aktarımı yüzünden insanlar doktor tavsiyesi olmayan ilaçları kullanmaktadır. İlaç herkesin üzerinde aynı etkiyi yaratmayabilir. Bu yüzden yanlış bir tavsiye verilmemesi için başkalarının kullanmasına teşvik edilmemesi önemlidir. Feramat Hamilelikte Kullanılır Mı? Feramat hamilelikte kullanılır mı? Anne adayları ve baba adaylarının en çok merak ettiği konular arasındadır. Gebelik sürecinde annelerin vücutlarında birtakım değişiklikler meydana gelebiliyor. Demir eksikliğinin meydana gelmesi de gebelik sürecinde sıklıkla karşılaşılan bir sorundur. Demir eksikliğinin ne derece olduğu sadece anne üzerinde değil, bebek üzerinde de büyük etkiye sahiptir. Demir eksikliği sonucunda bebek ölümü, bağışıklık sisteminin zayıflaması, enfeksiyon gibi riskeri mevcuttur. Bu sebeple demir eksikliği ihtiyacının giderilmesi sağlıklı anne ve bebek için büyük önem taşır. Demir eksikliği doğal yöntemlerle halledilebildiği gibi ilaçla da desteklenebilir. Bazı durumlarda ilaç daha iyi bir seçenek olabiliyor. Hamilelik sürecinde feramat kullanımı doktor tarafından tavsiye edilmektedir. Fakat her kişiye farklı dozda ve kullanım sıklığında tavsiye edilir. Her kişinin ihtiyacı olan miktar farklılık göstermektedir. Bu noktada gerekli tetkikler yapılarak gerekli olan demir ihtiyacı oranında ilaç kullanımına teşvik edilir. Gereğinden fazlası da kişilerin bünyesine zararlı olabilir. Bu yüzden mutlaka doktor kontrolünde kullanılmalıdır. Feramat Kullanan Kişilerin Yorumları Feramat kullanan kişilerin yorumları daha çok olumlu yönde seyretmektedir. Kullananların büyük çoğunluğu ilaçtan memnun olduğunu dile getirmiştir. Feramat ilacı ile birlikte demir eksikliğinin belirtilerinin artık olmadığı yorumları göze çarpan detaylar arasında yer alır. Feramat ilacı kilo yapar mı? Sorusunda ise birkaç kilo alındığını fakat bu kiloların aşırı olmadığı belirtilmiştir. Demir eksikliği nedeniyle iştahsızlık yaşandığı süreçte kaybedilen kiloların kontrollü şekilde kişilerin ideal kilosuna gelmesine katkı sağlar. Bazı kullanıcılar ise iştah açma gibi bir durumun söz konusu olmadığını söyler. Bunun teme nedeni ise ilacın farklı bünyelerde, değişik oranlarda etki etmesidir. Genel olarak feramat ilacı kullanan kişilerin büyük çoğunluğu memnuniyetini dile getirmiştir. Doktor kontrolü ile kullanıldığın da belirtmektedirler. Hamilelik sürecinde bu ilacı kullanan kişilerden olumlu yönde geri dönüşler alınmıştır.
Ancak ilaçlarla beraber bilmeden tükettiğiniz bazı gıdalar, ilacın etkisini azaltır hatta besin zehirlenmelerine bile neden olabilir. Sağlıklı olarak bildiğimiz bazı gıdalar ilaçlarla beraber tüketildiğinde bize yarardan çok zarar sağlıyorlar. Birazdan vereceğimiz yiyeceklerle hangi ilaçların yanında hangi yiyeceklerin kullanılmaması gerektiğini bilecek, ilacın yan etkileri ve besin zehirlenmeleri gibi sorunları yaşamaktan kurtulacaksınız. İşte ilaçlarla beraber tüketildiğinde sağlığımıza zarar veren gıdalar… Kan sulandırıcı ilaçlar- ıspanak Kan sulandırıcı ilaçlarla beraber ıspanak tüketmek ıspanaktaki vitaminleri sıfıra indiriyor. Bunun nedeni ıspanakta bulunan k vitamini. Ayrıca Brüksel lahanası avokado, havuç gibi gıdalar tüketeceksiniz kesinlikle kan sulandırıcı ilaçlar içmemenizi öneriyoruz. Hem bu yiyecekleri alıp hem de kan sulandırıcı ilaçlar tüketirseniz kanınızda pıhtılaşma kaçınılmaz olacaktır. Doğum kontrol hapı – sarı kantaron bitkisi Sarı kantaron bitkisi doğum kontrol hapıyla beraber alındığında ilacın etkisini tüketildiği andan itibaren azaltıyor. Tansiyon ilacı- muz Tansiyon ilacını kullanıyorsanız beraberinde kesinlikle muz tüketmemeniz gerekiyor. Muzdaki potasyum miktarı çok fazladır. Tansiyon ilaçlarının ise asıl amacı vücuttaki potasyum miktarını arttırmaktır. Vücuda fazla potasyum alınması, süzensiz kalp çarpıntısı ve kalp atışlarına neden olabiliyor. Bu duruma beraberinde kalp krizi riskini artıyor. Bu nedenle tansiyon ilaçları tüketirken muzu yemeyi abartmamanızda fayda var.
tansiyon ilaçları kilo yapar mı